Anchorage ve geyikleri
Momentum Dance Collective'in "The dried and the drowned/ Kurumuş
ile boğulmuş"
isimli kısa
oyunum dışında
12 şiirden
esinlenerek yaptığı 13 bölümlük "0ff
the page" adlı modern dans
gösterisinin açılışı
13 Ekim'de Anchorage'da yapıldı.
Provalara gidemedim ama kullanmayı
düşündükleri müziği
önceden gönderdiler; Balmorhea'dan "lament". Bu grubu ve bu
etkileyici şarkıyı
daha önce duymamıştım.
İsmi
gibi hüznü çağrıştıran
bu şarkı
oyunumda soluduğunu düşündüğüm diğer
duyguları
taşıyabilecek
miydi ?
Yarattığım
"suyu özleyen kadın" ile
"sudan korkan adam" karakterlerini, gösterinin ismi gibi kağıttan
dışarıda;
ete kemiğe
bürünmüş
şekilde
izleyeceğimiz
dans başladığında
kalbim yerinden çıkacak sandım.
Sahnedeki kadın ve erkeği
bir an gözüm bir yerden ısırıyordu;
sonra bir anda yabancı geliyorlardı.
Özelikle ilk
izlediğimde
ister istemez oynumu düşünüp durdum.
Eksik olacağını
hissettiğim
duygular gerçekten
eksik kalmıştı
sanki, ama ne de olsa benim tanıdıklarım
da dans etmiyordu. Hem, kağıt üzerindeki
halleri de zaten her okuyana farklı
şeyler
hissettirmeyecek miydi? Ürettiklerimizin bizden farklı
bir ruhu, yaşamı
olduğuna
ve içimizden çıkar
çıkmaz
yürüyüp okurlarını
bulduğuna
inanan benim için yazdıklarımın
dans da edebildiklerini görmek olağanüstü
bir deneyimdi.
1915'te, tren yolunun yapımı
sırasında
kurulan Anchorage, Alaska'nın en büyük ve en
kalabalık
(eyalet nüfusunun %40'ından fazlası;
yaklaşık
292 bin kişi) şehri.
Güneydoğu
Alaska'ya göre
çok daha
ucuz; iş
imkanı
daha fazla. Eşimin 3 halası
da, Sitkalı olmalarına
rağmen
ekonomik nedenlerle artık bu bölgede yaşıyor.
Juneau, dağlar
ve okyanus arasında kalan dar bir şehir
olduğu
için, kocaman
düzlüğe
yayılmış
Anchorage'ı, geniş
otobanlarını
çok yadırgamıştım
ilk gördüğümde. Biz
Juneau'dan ancak gemi ya da uçakla çıkabilirken
karayolu ile komşu yerleşimlere
bağlantısı
olmasını
da.
Anchorage manzarası
da bol dağlı.
K. Amerika kıtasının
zirvesi McKinley dağını
da (6194 m) içeren 6 sıradağ
burdan görülebiliyor. Civarda 60'dan fazla buzul, 30'dan fazla göl var. Birkaç
göç yolunun kesiştiği
bölgede yaklaşık
230 kuş
türü gözlenmiş.
Juneau'da olmayan çok çekici türler ise,
dünyanın
en büyük geyiği
sığın
(moose) ve beyaz balina (beluga). Günümüzde sadece kuzey yarımkürenin kuzey
bölgelerinde yaşayan sığınları
daha önce İsveç'te görmüştüm.
Alaska-Yukon bölgesindekiler ise tanımlı
8 alttürün en büyüğü. Dişilerden
daha iri ve daha ağır olan erkekleri 2m
boyunda ve 730 kg ağırlığında
olabiliyor.
İlk Alaska sığınımı
2008'de şehir
otobüsünün penceresinden görmüştüm. O
ziyaretimizde birkaç kez yine yolda seyir halindeyken gördüğüm sığınlarla
karşılaşmalarım
bu kez daha çarpıcıydı.
Kışın
şehir
merkezinde daha çok
görüldüklerini duymuştum.
Bir sabah eşim hızla
odaya girerek beni uyandırdı.
Balkona fırladım.
Kocaman bir erkek geyik, görkemli boynuzlarıyla
hemen önümüzden ağır adımlarla
yürüdü; evler arasından köşeyi
dönerek gözden yitti.
Tıpkı
"Kuzeyde bir yer " dizisi başlarken,
çalan müziğin ritmine aldırmadan
binalar arasında ilerleyen o erkek geyik
gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder